Kahramanmaraş Elbistan merkezli 7.7 şiddetindeki deprem sonrası birçok ülke, kısıtlı bir şekilde arama kurtarma ekipleri, yaşam malzemeleri, acil tıbbi ihtiyaçlarını milletimize yardım olarak gönderdi.
Nakdi yardım olarak da Katar, Kuveyt gibi Arap ülkeleri öncü rol oynadı.
Bununla beraber genç devlet Afganistan İslam Emirliği olarak bilinen Taliban ise yardımını nakdi olarak esirgemedi.
Afganistan İslam Emirliği Büyükelçisi Cihat Erginay nakdi yardımını alırken.
Afrika ve Asya ülkeleri de aynı şekilde kıt imkanlar bazında nakdi yardım yaptı. Allah hepsinden razı olsun.
Avrupalı devletlerde gerek duyulduğu takdirde yardıma hazır olduklarını dile getirdiler! Ellerini kollarını tutan yoktu oysa…
Oysa kötü günde dost, yardıma çağrılmaz kendisi gelirdi! Ne hikmetse sözde kaldı…
Hatta Elon Musk dahi iletişim için Starlink uydularının ihtiyaç duyulduğu halde hazır olduğunu deklare etti. Devletler bazında durum bu şekilde idi.
Bununla beraber halk nezdinde rağbet gösterilen, yurdun büyük bir kesimini oluşturan İslami kuruluşlar, bazı laik kesimler tarafından yılın belirli/belirsiz dönemlerinde sistematik olarak baskı altına aldıkları cemaat, dernek, vakıf olarak bilinen STK’lara gelelim şimdi.
Ülke genelinde yüzlerce STK’dan oluşan bu kuruluşların tamamı halk tarafından beslenmekte zira “halk tarafından beslenemeyen STK’lar ayakta duramaz” realitesi var.
Halkın destek verdiği ve bağış, sadaka, kumbara vb yollarla ayakta duran STK’lar bu zor günde halkın sadakalarını depremzede halka dağıttı. Ecdadımız olan Osmanlı ve Selçuklu hükümetlerinde vakıf usulünde olduğu gibi bu yapılar da yine halkın yanında durdu ve halkını zor zamanda yalnız bırakmadı ve hala yardımlar devam etmekte.
Enkaz başında namaz kıldılar, bir vatandaşımızı kaybettiklerinde hep beraber ağladılar.
Bir vatandaş kurtulduğunda hep beraber sevindiler.
Evet sakallı bunlar, koca yürekli sakallılar.
İHH üyeleri enkaz başında namaz kılıyor.İmam Buhari Derneği ve derneğe bağlı olan İBAG üyesi…
Deprem bölgelerinde onbinlerce gönüllü iyilik ordusu kâr kış demeden, zorlu şartlar altında milletimizin acısını paylaştı kimi soğukta uyudu, kimi enkaz başında.
Yaklaşık 50 bin kişilik bir iyilik ordusu, kâr kış demeden, mezhebi, meşrebi, dini, ırki ayrım yapmadan çalışan insanlar…
Kimisi ise enkaz çalışmaları esnasında hayatını kaybetti. Beşir derneği üyesi Metin Doruk’lu gibi…
Beşir Derneği Marmara Sorumlusu Metin Doruklu
İsmi lazım olmayan içinde merhamet bulunan küçük bir kesim hariç laik, seküler kesimi kim nerede gördü (istisnalar kaideyi bozmaz)…!?
Burada şunu anladık ki zor zamanlarda bizim bizden başka dostumuz yok. O sebeple idari ve yönetici pozisyonunda bulunan devlet büyüklerinin bunu fark etmesi ve bu STK’lara hareket alanı açması elzemdir.
Yetiş Uluslararası İnsanı Yardım Derneği üyeleri depremzedelere yardım dağıtıyor.Yetiş Uluslararası İnsanı Yardım Derneği üyeleri depremzedelere yardım dağıtıyor.
Bu vb kuruluşların karanlık ellere bırakılmaması ve tecrit altında olan STK üyelerinin serbest bırakılması ve bu insanlara olan önyargının bir an önce kırılması zaruridir. STK’lara vurulan her darbe dolaylı olarak topluma vurulan darbedir.
Zira ülke olarak girdiğimiz her girdapta bu insanların yardım elini görüyoruz. Bu insanlarla ağlayıp bu insanlarla gülüyoruz. Teorik olarak fikri ayrılıklar olabilir. Bunlar STK’lara düşman olmayı değil onları anlamakla aşılacak meseleler.
STK’ların bölücü, cuntacı ve vesayetçilerin vicdanına bırakılmaması yöneticilerin ve yargının bu konulara ağırlığını koyması icab eder.
Biz siyahı ve beyazı ile birbirimize yeten büyük bir milletiz…
13:07
Elhamdülillah